Anne güvercin ve yavrusu bir ağaca yuva
yapmışlar. Ormanda dolaşan bir avcı, anne güvercini kanadından vurmuş. Güvercinleri izleyen iki papağan varmış.
Birisi mavi, diğeri kırmızıymış. Biri bir dalda diğeri ise başka bir daldaymış.
Anne güvercin yere çakılırken mavi papağan onu kurtarıp kendi yuvasına
götürmüş. Kırmızı papağanda yavru güvercini alıp kendi yuvasına götürmüş.
Aradan 3 yıl geçmiş. Bizim yavru güvercin
büyümüş. Güvercin uçarken bir avcı onu yakalamış. Avcı yakaladığı hayvanları
hayvan dükkânına satarmış. Dokuz yaşında Can diye bir çocuk varmış. Can
mahallelerinde top oynarken arkadaşının elinde bir kafes görmüş. Kafesin içinde
bir papağan varmış. Can da bir kuş almak istemiş. Akşam babasıyla konuşmuş.
Babasından para istemiş.
Ertesi gün
sabahı Can kahvaltısının yaptıktan sonra babasından aldığı parayla hayvan dükkânına
gitmiş. Avcının yakalamış olduğu güvercini almış. Aradan 3 yıl daha geçmiş. Can
ile bizim güvercin çok iyi arkadaş olmuşlar. Can güvercinin adını da Tomi
koymuş. Daha sonra Tomi:
Ben ormana
gitmek istiyorum, demiş.
Can önce izin
vermemiş. Ama daha sonra izin vermiş. Tomi uçup ormanın derinliklerine kadar
ilerlemiş. Ormanda gizli bir sığınak bulmuş. İçeri girmiş. Birde ne görsün! Bir
sürü mavi papağan. İçlerinden annesini kolaylıkla bulabildi. Çünkü aralarında
tek güvercin annesiydi.
Annesi:
Oğlum beni
mavi papağan yıllar önce buraya getirmişti, dedi.
İkisi de
birbirine başından geçenleri bir bir anlatmışlar. Artık Tomi annesiyle birlikte
yaşamışlar ve birbirlerinden hiç ayrılmamışlar.
Eren
Deniz PEKGÖZ
Geleceğin yazarı be ,duygulandım ... söylenecek söz bulamıyorum .
YanıtlayınSilYeni baskılar ne zaman çıkacak acaba ?
YanıtlayınSil