BEBEKLIK VE ÇOCUKLUK
Bebekler
kendilerine gülünmesinden ve kendileriyle yumuşak bir sesle konuşulmasından
mutlu olurlar ve algıları gelişir. Bebeğinize gülün ve onunla konusun.
Bazı anne-babalar
bebeklerin zekasını geliştirebileceklerini düşünürler. Yatak çarşaflarının
renkli ve desenli olmasi gibi seyler bebegin algisinin gelismesi için
yeterlidir. Bunun ötesinde Çocuğunuzun zekasini gelistiremezsiniz. Çocugunuzu
zorlamayin.
Bebeginizin dis
çikartirken, yürümeye ve konusmaya baslarken, huysuz olacagini kabullenin.
Bebekler
gelisimlerinin her asamasinda huzursuz ve çekilmez olurlar.
Çocuğunuzun
televizyon sebebiyle geç yatmayi aliskanlik haline getirmesine izin vermeyin.
Atalarimiz “Uyusun
da büyüsün” demisler. Bugün doğru söylediklerini biliyoruz. Büyüme hormonu gece
uykuda salgilanir. Geç yatan çocuklar sagliksiz olur. On iki yasina kadar
çocuklar kisin en geç 21.00, yazin 22.00’de yatmalidir.
Yemek konusunda
çocuğun üstüne fazla düsmeyin. Onun da özel tercihleri olabilecegini kabul
edin.
Çocuğunuz önündeki
yemegi yemekte zorlaniyorsa, tabagi bitirmeye mecbur etmek yerine, yarisini
yemesini isteyin. Belki yarim tabak eksik yemek yer, ancak adina “uzlasma”
denilen ve hayati yasanilir kilan bir özellik kazanma yolunda önemli bir adim
atar.
Oyun oynayarak,
komiklik yaparak yemek yedirmeyin. Aksi takdirde yemek saatinde özel ilgi
bekler.
Hela terbiyesi
büyük ve küçük çisi için ayri ayri varolmaz. Iki yasina gelen çocuğun annesi
iki gece uykusuz kalmayi göze alirsa bu is çözülür.
Çocuğunuza okumayi
okula baslamadan ögretmek için denemede bulunun, ancak asla zorlamayin.
Çocuğunuza okul öncesi ögretmek istediklerinizi oyunla yapin. Zevk aliyorsa
devam edin, istekli degilse birakin.
Sayilari
ögrendikten sonra Çocuğunuza harçlik verin. Tasarruflarini tesvik edin.
Çocuğunuza paranin degerini
ögretin. Her konudaki alim kararinin öncelikle “ucuz” veya “pahali”likla degil,
alinacak nesnenin bu paraya “deger” veya “degmez” olusu ile ilgili oldugunu
anlatin.
Çocuğunuzun
harçligi ile yaptigi harcamalari yönlendirin, ancak karşı çikmayin. yanlış
yapmadan dogrunun bulunamayacagini unutmayin.
Haftalik
alisverisinizi çocugunuzla yapin ve taleplerini sikilmadan ve dürüst olarak
cevaplandirin. Böylece Çocuğunuza “para gerçegi”nizi yasatarak ögretmis
olursunuz.
Bes yasindan
baslayarak Çocuğunuza günlük program yapin. Sekiz yasindan baslayarak programda
onun fikirlerine yer verin. On yasindan baslayarak birakin programini kendisi
yapsin.
Günlük program
ders ve sorumluluklarin toplami degildir. Programin içinde eglenme, dinlenme,
okuma, televizyon seyretme ve sosyallesmenin yer almasini tesvik edin.
Çocuğunuza sik sik
ders çalismasi gerektigini hatirlatmaktansa, yaptigi günlük programi televizyonun
yanina asmasini isteyin.
Küçük çocugunuzu
asla direksiyona oturtmayin, araba kullanirken kucaginiza almayin.
On iki yasina
gelmeden çocugunuzu arabanin önüne oturtmayin. Araba hareket halindeyken çocuk
arkada ve bagli olmalidir.
Alti yasina kadar
çocuklar, arkada iki koltuk arasinda ayakta durmaya bayilirlar. Bir kaza
sirasinda en büyük zararin arkada, ortada oturana ve durana geldigini hep
hatirlayin.
Çocugunuzu yaz
okullarina gönderirken çok dikkatli olun. Yaz okullarinin büyük çogunlugu, vaat
edilenlerin aksine çocukların kendi haline birakildigi yerlerdir.
Yaz okullarinin
çogu, çocuga yasinin ötesinde cinsel egitim vermeye yarar.
Çocuğunuzun
gittigi yaz okulunu sik sik ziyaret edin, aksakliklari yöneticilerle görüsün.
Çocuğunuzun hak
ettigi ilgiyi görmesinin tek yolu budur.
ÇOCUGU KABULLENMEK
Çocuğunuzu olmasini istediginiz gibi
degil, oldugu gibi kabul edin. Böylece olabileceklerinin en iyisi olmalarina
imkan verirsiniz.
Çocugunuzu degistiremezsiniz. Onu ancak
degisim için cesaretlendirebilir ve isteklendirebilirsiniz.
Küçük çocuğunuzu değiştirmeye
çalışmak, onun üzerine oturmaya benzer. İstediğinizi elde ettiğinizi
düşündüğünüz sırada, altta kalanın enkaz olduğunu fark edersiniz.
Çocuğunuzun sahip olmadığı
özelliklere üzülmek yerine, sahip olduklarina sevinin.
Çocuğunuzun yansıttığı kişiliği kabul
edin.
Çocuğunuzun yaptığı, elinden
gelendir. Çocuğunuzun sınırlarını kabullenin.
Sizin istediğiniz ve Çocuğunuzun
yapamadığı birçok şey, gerçekte Çocuğunuzun elinden gelmediği için yapamadığı
şeylerdir.
Çocuğunun “çok akilli, ama tembel”
olduğunu düsünen anne-babalarin çogu ya birinci, ya ikinci yargilarinda
yaniliyorlardir.
“Çok akil” mutlaka herhangi bir
alanda çocuğun ortaya yasitlarindan çok farkli bir sey koymasina imkan verir.
(Iste size Çocuğunuzun çok akilli olup olmadigini sinayacak bir ölçü)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder