ANA BABA VE GENÇLER
İlkokul yılları uyumlu
geçen bir çocuğun ergenlikte tepkilerinde ve davranışlarında beliren
değişmeler pek çok ana babayı
hazırlıksız yakalar ve şaşırtır. Çünkü ana babalar çocuk büyüdükçe daha uslanır
daha az sorun çıkarır sanırlar. Her şeyin yoluna girdiğini sandıkları bir
dönemde birden ortaya çıkan huysuzluklara, tedirginliğe ve nedensiz öfke
patlamalarına bir anlam veremezler. Eve dilediği gibi girip çıkan, hiçbir şeyi
beğenmeyen en ılımlı uyarılara sert karşılıklar veren genç karşısında,
soğukkanlı kalamazlar. Çünkü gençteki değişmeyi ergenlik dönemine bağlamak
istemezler. Bu nedenle onların tepkileri de sert olur. Sevecen ve yumuşak bir
yaklaşımı bile geri çeviren, üstüne varılınca öfkeden deliye dönen genç
karşısında bocalar, nasıl tutum takınacaklarını bilemezler. Çocuklarının
kendilerinden uzaklaştığını, hatta kendilerine düşman gözüyle baktığını
anlayınca üzüntüye kapılırlar. Öğütleri batar, iyi niyetli sözleri geri teper.
Böylece iletişim kopar, ilişkiler karşılıklı bağrışmaya ve meydan okumaya dönüşür.
Gencin kurallara aldırmayışı, yasaklara boş verişi onları çileden çıkarır. Bu
evde yaşanmaz! Diye kapıyı çarpıp sokağa çıkan genç bir süre sonra hiçbir şey
olmamış gibi neşeli eve dönebilir, anasıyla şakalaşıp kardeşine takılabilir.
Odasına kapanıp müziği sonuna dek açabilir. Ertesi gün sınavı varken telefon
başına geçip yarım saat önce ayrıldığı arkadaşlarıyla uzun uzun konuşur. Sınavı
hatırlatılınca, Ben ne yaptığımı biliyorum, dersime çalıştım bitti diyebilir.
Ana babaları daha da şaşırtan
gencin dışarıda sıkılgan davranırken evde bu kadar huysuz, sinirli, tedirgin
oluşu ve her şeye tepki göstermesidir. Eş dost yanında saygılı, uslu, akıllı
davranırken evde ters, aksi, suratsız, güç beğenir ve değişken oluşunu bir
türlü anlayamazlar. Çevreden , çocuklarıyla ilgili övgülü sözler duyan ana baba
birbirine bakışmadan edemezler.
Gencin kendisine karşı duyduğu yabancılık duygusu öyle
yoğunlaşabilir ki, kendisinin bu evde istenmediğini, değer verilmediğini
düşünür. Kendisi haklı, ana babasının tepkilerini, anlayışsızlıklarını abartır,
baskılarını, kısıtlamalarını yana yakıla anlatır. Kısacası kimse onu
anlamıyordur. Oysa genç kendi kendisini de anlamakta güçlük çekmektedir.
Ailesine karşı keskin bir eleştirici olmuştur, ama kendi iç çelişkisini, durmadan
değişen ruhsal durumunu, aşırı tepkilerini doğru değerlendiremez.
Onu en iyi anlayan artık
arkadaşlarıdır. Kendisi gibi evden kopan, bağımsızlık arayan arkadaş kümesine
sığınır. Orada kendisine değer veren, sıkıntısını paylaşan, birlikte eğlenen
yaşıtları vardır. Arkadaş seçimine karışılması ya da arkadaş ilişkisinin
koparılması bu çağda genci en sert tepkilere iter. Ana babasıyla çatışması
doruğa varır. Evden kopan ve evi akşamdan akşama otel gibi kullanan gence karşı
ana baba da aldırmaz davranamaz. Yasaklar konur, kısıtlamalar getirilir. Bu
önlemler aşırıya giderse genç, derslerini savarak, ana babadan habersiz okulu
asarak tepkisini belli eder. Kız erkek arkadaşlığı konusundaki aşırı
kuruntularda genci sıkar. Kiminle geziyordun, neden geç kaldın? Gibi
sıkıştırmalar ve güvensizlik öfke patlamalarına yol açar. Madem ki bana
güvenmiyorsunuz, ben be bildiğim gibi davranırım diyebilir. Bu nedenle çok
tutucu aileden gelen kızların kaçamak ilişkilere daha sıkı yöneldikleri
görülür.
Arkadaş kümesinin genç üzerindeki
etkisi arttıkça ana babaların da tedirginliği artar. Ana-babalar derslerin
aksamasını haylazlığını, başına buyruk davranışını hep arkadaş topluluğunun
kötü etkisine bağlarlar. Ana babaların sandığının tersine bir genci arkadaşları
ayartmaz, çoğunlukla genç kendi eğilimine uyan gençleri arar bulur. Okuldan sık sık kaçan gençlerin
ortak bir özelliği vardır. Hepsi de
okulda başarısız olan gençlerdir. Genel bir kural olarak gencin ailesiyle
çatışması büyüdüğü oranda arkadaş kümesinin ayartıcı etkisine kapılma olasılığı
artar.
ÖNERİLER
Çocuğunuzun sağlık durumu
ile yakından ilgileniniz. Sağlık durumu çocuğunuzun okul başarısını etkilediği
gibi bazı rahatsızlıkların bilinmemesi veya tedavi ettirilmemesi de bir takım
uyumsuz davranışların sebebi olabilir.
Çocuğunuza kahvaltı
yaptırmadan kesinlikle okula göndermeyiniz, çocuğunuzun kılık kıyafetine özen
gösteriniz. Kıyafetlerin okul kurallarına uymasına ve temizliğine dikkat
ediniz.
Düzenli uyku, çocukların
hayatında özel bir önem taşır. Sinir sisteminin dinlenmesiyle enerji toplama,
uyumaya bağlıdır. Çocuğunuzun her gün belirli saatlerde uyumasına özen
gösteriniz.
Çocuğunuzu korkutmayınız.
Fazla baskılardan, bedeni cezalardan, olmayacak sınırlamalar koymaktan
sakınınız. Çocuğunuza rahat bir çalışma ortamı hazırlayınız. Devam durumunu
takip ediniz . Bu konuda okul yönetiminden bilgi alınız. Çocuğunuzun zararlı
alışkanlıklar edinmesine engel olunuz.
Onları zararlı alışkanlıklara karşı duyarlı hale getiriniz.
Çocuğunuzun her türlü
problemi için rehberlik servisine başvurunuz, problemleri için çocuğunuzun da
rehberlik servisine başvurmasını sağlayınız. Problemlerinizi çocuklarınızın
yanında tartışmayınız. Tartışmalarınız onların mutsuz, güvensiz, endişeli
olmalarına sebep olur. Çocuğunuzun yanında ona uygulanan eğitimin tartışmasını
yapmayınız. Okul ve öğretmenlerle ilgili görüşlerinizi çocuğunuzun yanında
açığa vurmayınız. Çocuğunuzun ders öğretmenlerini tanıyınız. Öğretmenlerin
tavsiyelerini yerine getiriniz.
Çocuğunuzun okul hayatıyla ilgili olarak
anlattıklarını dinleyiniz. Çocuğunuza iyi notların yanında zayıf notlarının
olmasının da normal olduğunu, çalışarak zayıf notlarını düzeltebileceğini ifade
ediniz.
Çocukların iyi bir kişilik
yapısına kavuşmaları, toplumların güveni ve güçlü olan genç kuşakların
toplumların gelecekte vereceği sorumluluklara umutla hazırlanabilmeleri için,
aile-okul çalışmalarının yeterli ve birbirini destekler nitelikte olması
gerekir.
Çocuklarımız bizimdir,
bizim ve toplumumuzun devamını sağlayan, geleceğe uzanan zincirin halkalarıdır.
Çocuklarımız büyümek ve gelişmek zorundadırlar. Çocuklarımızın büyüdükçe bize
benzemelerini isteriz; bu istekte yüzde yüz haklı olamayız. Çocuklarımız büyüyecekler
fakat kendileri için büyüyeceklerdir, büyürken kendi kişiliklerini
bulmaları haklarıdır. Toplumumuzun
gelişmesi bu farklılaşmaya bağlıdır.
Bütün bunların çözümü için
biraz daha anlayış biraz daha sabır biraz daha hoşgörü...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder